Translate

28 Şubat 2014 Cuma

Samsung, Hayalinin Peşinden Gidenleri Arıyor

Samsung,dünya çapında ses getiren “Hayalinin Peşinden Git” kampanyası ile  tutkusunun peşinden koşanları başvuruya davet ediyor.
İstanbul, 07 Şubat 2014 - Samsung Electronics, tüm dünyada hayallerini ve tutkularını hayata geçirmek için teknolojiyi kullanan insanların sahip oldukları potansiyeli keşfetmeyi, paylaşmayı ve desteklemeyi hedefleyen “Hayalinin Peşinden Git” kampanyasını Türkiye’de başlattı. Başarılı mesleki kariyerleriyle tanınan ünlü mentorların da, başvuranlara fikir önderliği yapacağı kampanyaya başvuru için  www.hayalininpesindengit.com adresi ziyaret edilebilir. Kampanyaya başvurular 28 Şubat 2014 tarihine kadar devam ediyor.

“Hayalinin Peşinden Git” kampanyasının kazananları, Samsung ve mentor desteğiyle potansiyellerini açığa çıkararak, hayallerini gerçeğe dönüştürme fırsatını yakalıyor.
Her gün, heyecan verici şeyler yapmak için Samsung ürünlerini kullanan insanlardan ilham alan kampanya; tutkulu kullanıcıları hayallerini ve fikirlerini paylaşmaya davet ediyor. Fotoğrafçılık, mutfak sanatları, spor ve girişimcilik alanlarında başvuruların kabul edildiği kampanyanın kazananları  projelerini hayata geçirme evresinde Samsung’un teknoloji desteğinin yanı sıra, aralarında Fotoğrafçı ve eğitmen Muammer Yanmaz, Kantin’in sahibi ve şefi Şemsa Denizsel, Spor spikeri ve yazarı Caner Eler ve B-Fit’in kurucu ortağı, girişimci ve Schwab Vakfı tarafından “2013 Yılının Sosyal Girişimcisi” seçilen Bedriye Hülya’nın da bulunduğu mentorlerin tecrübelerinden faydalanma fırsatı da bulacak.  
Samsung Electronics Türkiye Başkanı Yoonie Joung projeyle ilgili olarak;  “Samsung olarak teknolojinin, hayal gücüyle bir araya geldiğinde insanların hayatına anlam kazandırdığına inanıyoruz. Dünyanın dört bir yanında insanlar, Samsung teknolojisini kullanarak farklı ve yenilikçi başarılara imza atıyor. Ortaya çıkan hikayelerin yarattığı ilham doğrultusunda geliştirdiğimiz “Hayalinin Peşinden Git”  kampanyasını Türkiye’de hayata geçirmekten mutluluk duyuyoruz. Diliyoruz ki bu proje ile, Türkiye’deki tüketicilerimizin sadece kişisel tutkularını keşfetmelerine değil, aynı zamanda dünya üzerindeki diğer tüketicilere de ilham vermelerine yardımcı olacağız” dedi.
Katılım koşulları
“Hayalinin Peşinden Git” kampanyasına  www.hayalininpesindengit.com adresinden ya da Samsung Türkiye Facebook sayfasındaki “Launching People” uygulamasından başvurmak mümkün. Başvurular, 28 Şubat 2014 tarihine kadar gerçekleştirilebilecek.
Bir boomads advertorial içeriğidir.
-->

19 Şubat 2014 Çarşamba

KAR MOTİFLİ KURABİYELER



Bugün evlerinizi fırından yeni çıkmış kurabiyelerin kokusu sarsın. Evde çocuklarınız ile beraber sevimli kar motifli kurabiyeler hazırlayabilirsiniz. Hangisini denemek istersiniz?

18 Şubat 2014 Salı

KARNABAHAR

KARNABAHAR

Sizlere hem sağlıklı hem pratik bir tarif: Orta boy domateslerin içlerini oyarak, içine karnabahar ve dilediğiniz soslar ile hazırladığınız harcı ilave edin ve fırında pişirin. Üzerine isterseniz peynir rendeleyerek süsleyebilirsiniz

17 Şubat 2014 Pazartesi

Mevlana'dan eşine mektup



 Benim Gülüm'e...

Zaman geçer......
İnsan geçer...
Dünyada her şey geçer; zaman öyle bir zaman olur ki sevda da zamana ayak uyduramaz..
Gönül sevdada geçer, gönüle yar geçer..
Çok değil, sadece birazcık mevsim geçer.
Sıcak gelir,
Kış gelir;bahar geçer...
Taşın yanında ağır olduğunu, ateşin ancak düştüğü yeri yaktığını yeni öğrendim..
Aşk da ateş mi demektir?
Hani her düştüğü gönlü yakar ya..
Mevsimlerden gözyaşı değil henüz,
Mevsim Aşk mevsimi..
Ey sevdamın Gül Hatun'u, beşinci mevsimim sensin.
Sen sadece sen değilsin,
Bensin;
Bendesin
Benimsin...

16 Şubat 2014 Pazar

PRATİK BİLGİLER-3



1: Hızlı kilo verip tekrar almak vücudunuzun zayıflamaya karşı direncini arttırır ve giderek kilo vermeniz zorlaşır. Metabolizma alt üst olur.
2: Yapılan yeni araştırmalara göre meyve, sebze ve yeşil bitkileri bol yiyen kişilerin daha az kanser ve kalp hastalığına yakalandığı tespit edilmiştir.
3: Hazırladığınız kekin üzerine eritilmiş çikolata dökeceğiniz zaman, çikolataya biraz tereyağı katın. sonucunda hem lezzet verir hem de çikolatayı yumuşatır.
4: Duvarınıza çivi çakacağınız zaman işaretlediğiniz yerin üzerine çapraz bant yapıştırın. Çiviyi öyle çakın, böylece duvarın alçısını çatlatmamış olacaksınız.
5: Kek kalıbınızın içine hamurunuzu dökmeden önce ortasına bir şerit alüminyum folyo koyun. Böylece kekinizi pişirdikten sonra kolayca çıkarabilirsinız.
6: Bayatlamış ekmeklerin üzerine su serpin ve folyo kağıda sarıp 5-10 dakika fırınlayın. Böylece taptaze olacaktır. 
7: Fırında patates yapmadan önce 10-15 dakika haşlayın ve çatalla delin. Böylece daha kolay pişecektir.
8: Patlıcanları pişirmeden önce tuzlayın ve bir süre bekletin. Daha sonra soğuk sütten geçirin ve kurulayın. Patlıcanlar daha lezzetli olacaktır.
9: Tart hamuru açarken hamurun sertleşmemesi ve kıvamının bozulmaması için; hamuru bir naylon poşete koyup merdane ile yuvarlayarak açın.
10: Öğünler arasında acıktığınızda kuru erik yiyin. Kuru erik kan şekerinin düşmesini engeller. Ancak fazla abartmayın çünkü bir kuru erikte 8 kalori var.
11: Evde pasta yaparken kullandığınız meyve ve şekerlemelerin dibe çökmesini istemiyorsanız pastanıza bir miktar mısır unu ilave edin. Meyveler pişerken suları yoğunlaşır ve dibe çökmezler.
12: Patates pürenize değişik bir koku vermek istiyorsanız içine bir miktar hindistan cevizi atın. Tadının çok değiştiğini göreceksiniz.
13: Meyveli kek yaparken, meyvelerin kekin dibine çökmemesi için meyveleri önce una yada nişastaya bulayıp bir süre bekletin ve ardından kek harcına katın.
14: Kahvaltı ya da çay saati için hazırladığınız hamur kızartmalarının daha lezzetli olmasını istiyorsanız, hamura eklediğiniz kabartma tozuna biraz toz şeker katın.
15: Satın aldığınız kır çiçeklerinin daha uzun süre dayanarak vazoda güzelliklerini korumasını istiyorsanız, suyuna birkaç damla çamaşır suyu koyun. Daha uzun ömürlü olacaklardır.
16: Pamuklu giysilerinizin çekmemesi için ilk yıkamada bir gece soğuk suda bekletin, sonra yıkayın, çekmeyeceklerdir.
17: Hamur işi ile uğraştığınız zaman mutfağınızın tezgahı kirlenir. İşiniz bitince tezgahı kolayca temizlemek için bir miktar tuz serpin ve nemli bir bezle silin. Böylece tezgahınız kolayca temizlenecektir.
18: Duvar kağıtlarını yenilemek istediğinizde eski kağıtları çıkarmak her zaman sorun olur. Ilık su dolu bir kaba bir miktar bulaşık deterjanı dökün ve karışıma batırdığınız süngerle duvar kağıtlarını silin, kolayca çıkacaklardır.
19: Tart hamuru hazırlanırken topak topak olursa 1 adet yumurtanın sarısını ekleyin ve iyice yoğurarak yumurtayı hamura yedirin.
20: Evinizdeki menekşelerin daha çok çiçek vermesini istiyorsanız, toprağına yumurta kabukları karıştırın. Böylece menekşeleriniz daha sağlıklı ve daha güzel çiçekler açacaktır.
21: Dirsek ve topuklarınızın sertleşmesini istemiyorsanız bir dilim limon ile ovun. Böylece yumuşacık olacaklardır.
22: Etin yumuşak olması için haşlama suyuna limon suyu yada sirke katın. Ancak kızartacaksanız bir gece sirkeli ve sıvıyağlı sosun içinde bekletin. Sosun içine taze bitkilerden ince ince kıyarak lezzet katabilirsiniz. Ardından eti hiç yağ koymadan kızartın.
23: Satın aldığınız kahveyi taze saklamak istiyorsanız cam kavanoza boşaltıp içine iki adet kesme şeker atın. Ağzını sıkıca kapatın. Kahvenizin taze kaldığını göreceksiniz.
24: Limondan daha fazla su elde etmek istiyorsanız, limonu yıkayıp kuruladıktan sonra çatalla bir kez delin, sonra suyunu sıkın.
25: Satın aldığınız kiviler çok sert ve ham ise bir gece boyunca plastik bir torbada elma veya armutla saklayın.
26: Eğer ayaklarınız çok ısınıp şişiyorsa onları saatlerce sıcak suda bekletmeyin, aksine kolonya ile ovalayın. Bilekleriniz ve ayaklarınız şişmeyecektir.
27: Kurabiyeleri sıcakken tepsiden çıkarırsanız tepsiye yapışmaz. Ancak sıcakken çıkartamadıysanız soğuduktan sonra 1-2 dakika tekrar ısıtıp çıkartın böylece kurabiyeler parçalanmaz.
28: Eğer cildiniz kuru ise bir muzu ezin, içerisine bir çay kaşığı bal veya bademyağı karıştırıp yüzünüze sürün. Birkaç dakika bekleyip ılık su ile yıkayın.
29: Kuru fasulyeleri dağılmadan pişirmek istiyorsanız tuzu ve salçayı ya da domatesleri fasulyeler yarı piştikten sonra koyun.
30: Kızartma kokularının bütün eve yayılmaması için yağın içine bir iki dal maydanoz atın.
31: Ekşi elma şeker hastaları için ideal bir meyvedir. 100 gramında 58 kalori bulunur. Kan yapıcı özelliğinden ötürü doktorlar tarafından büyüme çağındaki çocuklara ve hastalara önerilir. Hazmı kolaylaştırır, böbrekleri çalıştırır.
32: Maydanozdan daha fazla yararlanmak için saplarını da kullanın. Maydanoz saplarını atmayıp iyice temizledikten sonra çorbalarda kullanabilirsiniz.
33: Az miktarda yağ, süt, su vs. ısıtmanız gerektiğinde tencerenizi kirletmenize gerek yok. Bir kepçe yardımı ile bu işleri hemen yapabilirsiniz.
34: Pilavın tane tane ve beyaz olmasını istiyorsanız içine 3-4 damla limon suyu koyun.
35: Bir büyük soğanı dörde bölün ve orta boy bir bal kavanozuna koyup iyice karıştırın, 24 saat bekletin. Şurup haline geldiğinde soğuk algınlığı olan (öksüren) kişiye sabah, akşam bir yemek kaşığı verin. Soğanın içerdiği yağlar öksürüğü kesecektir.
36: Uzun zaman kullanılan konserve açacakları artık işlevini görmüyorsa, bir gece sıvı yağda bekletin pasının gittiğini ve eski haline döndüğünü göreceksiniz.
37: Mısırları haşlarken daha lezzetli olması için tencereye bir çay kaşığı şeker atın. ayrıca mısır kabuklarını yıkadıktan sonra onları da koyabilirsiniz.
38: Kızartma yaptıktan sonra kokmasını istemiyorsanız, bir kapta sirkeli su kaynatın.
39: Patlıcanları soyduktan sonra beklettiğinizde kararmasını önlemek için, bir süre limon suyu katılmış suda bekletin. Böylece hem renginin kararmasını hem de tadının acılaşmasını engellersiniz.
40: Kuru fasulyeyi haşladığınız suyu dökmeyin, soğuduktan sonra bitkilerinizi sulayın. Bu bitkileriniz için çok yararlı ve sağlıklıdır.
41: Nane çayı, mide gazını geçirerek, doluluk hissini ortadan kaldırır ve aynı zamanda hazmı kolaylaştırır midenin daha çabuk boşalmasını sağlar. Nane çayını, kuru naneyi sıcak suya atıp 10 dakika demleyerek elde edebilirsiniz.
42: Tavuğun üzerine limon suyu sürer ve tuz serperseniz tavuğun nar gibi kızardığını görebilirsiniz.
43: En iyi yemek, dibi kalın ve düz tencerede pişer.
44: Salçanın kutusunu açtıktan sonra hemen küflenmemesi için üzerine sıvı yağ dökebilirsiniz.
45: Kızartma yaparken yapın patlayıp sıçramaması için, bir tutam tuz atmanız yeterlidir.
46: Romatizma ağrılarınız tuttuğu zaman sabahları kuru üzümün suyunu çıkarın ve bir bardak için. Çünkü üzüm suyu romatizmaya karşı doğal ilaçtır.
47: Teflon tavalardaki lekeleri çıkarmak için, bir bardak suya 2 çorba kaşığı karbonat ve yarım su bardağı sirke karıştırın. Tavanın içinde bu suyu 10 dakika kaynatın.
48: Paslanmaz çelik tencereniz matlaşırsa, biraz sirkeyi ateşe koyup ısıtın. Sonra yumuşak bir bezi ılık sirkeye batırarak iyice ovun. Sonra iyice durulayın.
49: Yemeğe fazla tuz attıysanız tencerenin içine birkaç parça çiğ patates kabuğu atın, fazla tuzu çektiğini göreceksiniz.
50: Etlerin daha lezzetli olması için bir kahve fincanı süt, bir kahve fincan zeytinyağı ve bir kahve fincanı soğan suyu karışımı ile ovun. 12 saat kadar buzdolabında bekletin.
51: Buzdolabınızdaki kokuları gidermenin en iyi yolu bir kaba biraz süt koyup dolabın bir köşesine yerleştirmektir.
52: Kalamarı kızartmadan önce süte batırırsanız daha yumuşak olur.
53: Keki fırından çıktıktan sonra 15 dakika ıslak bir bez üzerinde bekletirseniz, bıçağı kekin çevresinde şöyle bir dolaştırdıktan sonra kalıbından kolayca çıkarabilirisiniz. Ancak kek hamurunu kalıba dökmeden önce kalıbı yağlamayı da unutmayın.
54: Dondurulmuş gıdaları çözerken çabuk çözülsün diye sıcak bir ortama koymayın, bakteri ve mikrop üremesine neden olursunuz. en iyisi buzdolabının en alt rafına koyup ağır ağır çözdürmek.
55: Bayat ekmekleri kare kare kesip kızarttıktan sonra kapaklı bir kavanoza koyup buzdolabında çorbalarınızda kullanmak üzere saklayabilirsiniz veya robotta öğütüp galeta unu niyetine de kullanabilirsiniz.
56: Yoğurtlu çorbaya tuzu çorba piştikten sonra atın, yoksa yoğurt kesilir.
57: Mikro dalga fırınlar zannedildiği gibi zararlı değildir aksine yemeklere zarar vermez. Yiyeceklerin vitamin değerlerini daha çok muhafaza eder. Yemekleri gereğinden çok ısıtıp bekletmek yüzünden oluşan bakterileri de engellemiş olur.
58: Sebzeli güveç yaparken vitamin değerlerinin düşmemesi ve lezzetlerinin bozulmaması için sebzeleri çiğ olarak koyun.
59: Yoğun tempo yüzünden kendinizi yorgun ve bitkin hissediyorsanız bol bol taze hurma yiyin.
60: Meyvelerin arasına herhangi bir tür yapraklardan yerleştirirseniz meyveler uzun süre taze kalır.
61: Hazırladığınız beşamel sosun ateşten alınmasına yakın içine çekilmiş ceviz , adaçayı yada nane atarsanız hoş lezzetler elde edersiniz.
62: Toprak çömlek ve tencereler yeni alındıklarında küçük çatlaklar sebebiyle kırılma tehlikesiyle karşı karşıyadırlar. Bunun için kullanmadan önce 3/4'ünü sirkeli sıcak suyla doldurun 24 saat bekletin ve soğuk suyla yıkayın.
63: Portakalları sıkmadan önce bir süre soğuk suda bekletirseniz daha fazla su verirler.
64: Bir elmanın kabuğunu lahananın pişme suyuna katarsanız hem hazmı kolay olur hem de koku çabuk yok olur.
65: Mart ayının ilk günlerinde bahçenizdeki gülün kökünün yanına yaklaşık 5 cm derinliğine bir diş sarmısak gömerseniz gülü yaz boyunca zararlı böceklerden korursunuz.
66: Şömine yada barbekü küllerini bahçenizde gübre olarak kullanabilirsiniz, üstelik bu çok faydalı.
67: Peynir kesmeden önce bıçağı soğuk suya tutarsanız hem peyniri daha kolay kesersiniz hem de bıçağınız daha kolay temizlenir.
68: Balık kızartma yağının içine kırmızı biber serperseniz bu balığa değişik bir lezzet verir ve ayrıca balığın rengi çok güzel ve parlak olur.
69: Patatesleri soymadan önce 10 dakika kadar sıcak suya koyar sonra soyarsanız zorlanmadığınızı göreceksiniz.
70: Meyve salatası yaptığınızda eğer servis için daha vakit varsa meyvelerin kararmaması için üzerlerine limon dilimleri koyun. servis ederken dilimleri alabilirsiniz.
71: Tereyağı donduysa sıcak bir kaba koyarsanız yumuşar.
72: Besinlerden aldığınız enerji mutlaka dengeli olmalıdır. Bir günde alacağınız enerjinin %50-60'ı karbonhidratlardan (tahıllar), %30'u yağlardan, %10-15'i proteinlerden (et ve süt ürünleri, kurubaklagiller) karşılanmalıdır.
73: Taze besinler kullanılmadan önce çok iyi yıkanmalı ve kurulanmalıdır.
74: Sebzeler ve meyveler gerekli ise soyulmalı ve mümkün olduğunca kabuklu olarak ve çiğ, ya da az suda hafif pişmiş olarak tüketilmelidir.
75: Yeşil sebzeler pişirilecekleri zaman kesilmeli ve mümkün olduğunca buharda pişirilmelidir. Kök sebzeler hafif tuzlu ve ancak üzerini örtecek kadar az suda pişirilmelidir.
76: Ekmeği kızartmak ya da pastörize sütü kaynatmak, vitamin kaybına ve proteinlerin bozulmasına neden olur.
77: Satın alacağınız ambalajlanmış gıdaların üzerindeki etiketleri mutlaka okuyunuz. Paketin üzerinde; içindekiler, kalori, mineral, vitamin ve besin içerikleri ile üretim ve son tüketim tarihleri yazmayan ürünleri almayınız.
78: Yağlar, yaşamak için ihtiyacımız olan 6 temel besin maddesinden biridir. Enerji verirler ve A, D, E, K vitaminlerinin vücudumuza alınarak faydalı olmasını sağlarlar.
79: Yemek yaparken kızartma yerine fırın, ızgara, buğulama ve haşlama gibi yöntemleri tercih ediniz.
80: Kuyruk yağı ve tereyağı gibi, et ve süt ürünlerinde bulunan hayvansal yağlar, doymuş yağlardır ve kandaki kolesterolü yükseltirler.
81: Etlerin görünür yağlarını temizleyiniz. Tavuk ve balığın yağlı olan derisini yemekten kaçınınız.
82: Yemeklerinizde tuz yerine taze doğal otlar ve baharatları kullanmaya özen gösteriniz.
83: Ayçiçek, mısırözü, zeytinyağı gibi bitkisel sıvı yağlarda ve margarinlerde bulunan doymamış yağlar, kandaki kolesterolü düşürürler.
84: Beslenmenizde tereyağı yerine sıvı yağları ve doymamış yağlar açısından zengin margarinleri tercih ediniz. Çünkü, tereyağı kolesterol içerir, margarinler ise içermezler.
85: Yarım yağlı veya yağsız süt ve süt ürünleri kullanınız.
86: Yemeğe salata ya da deniz ürünleri gibi iştah açıcılar ya da sebzeli ve az yağlı, sıcak bir çorba ile başlayabilirsiniz.  
87: İçecek olarak su, soda, taze meyve suyu ya da düşük kalorili içecekler tercih ediniz.
88: Porsiyonları mümkün olduğunca küçük tutunuz, az az, sık sık besleniniz.
89: Ekmek olarak mümkünse kepekli buğday ekmeğini tercih ediniz. Çünkü kepek bağırsakların daha düzenli çalışmasına yardımcı olur.
90: Yemeği ağır tatlılar yerine meyve, komposto ya da hafif tatlılar ile tamamlayınız. Tereyağlı ve kremalı tatlıları tercih etmeyiniz.
91: Kahvaltıya taze meyve ya da bir bardak portakal suyu ile başlayınız.
92: Salam, sosis, sucuk gibi hayvansal yağlardan ve kolesterolden zengin gıdalardan kaçınınız.
93: Günde en az 2 litre su içmeye gayret ediniz.
94: Pizza yiyeceğiniz zaman mantarlı, yeşil biberli, soğanlı, domatesli ve peyniri azaltılmış olanları tercih ediniz.
95: Sardalya, ton balığı, somon balığı, uskumru, midye, istiridye ve yengeç gibi deniz ürünleri, doymamış yağlar ve esansiyel yağ asitlerinden zengindir. Karides, kalamar ve ıstakoz ise yüksek oranda kolesterol içerir. Seçiminizi yaparken bunlara dikkat ediniz.
96: Salatalar karbonhidrat, vitamin ve lif açısından zengin besinler olduğu için bol miktarda tüketilmelidir. Tatlandırmak için sos ve krema yerine çok az sıvı yağ, sirke ya da limon kullanınız.

14 Şubat 2014 Cuma

12 Şubat 2014 Çarşamba

İNCİRLER...



Bu tuzlu meltem mi böyle genzimi yakan
Yoksa dokundu mu sarf ettiğin o sözler
Çökerken sahile gece sinsi bir duman ...
Birer birer uçurumdan atlar hevesler
Olacak şey miydi şimdi senin yaptığın

Onca işin gücün üzerine birde bu
Geçmiyor boğazımdan inanır mısın

 Sen yokken ne ekmek nede bir yudum su
İncirler olana kadar kalsaydın bari

Onlarca sözden birini tutsaydın bari
 Beni böyle habersizce alıp giderken
Bavuluna kalbimi de atsaydın bari

 


11 Şubat 2014 Salı

KUŞ HATIRALARI





Benim çocukluğumda soframıza kuşlar konar
rüyalarımıza melekler uğrardı.
Kapımızdan yoğurtçu
bahçemizden ishakkuşu
kalbimizden yeni çıkan şarkılar geçerdi.

Kışın bir sobamız olurdu
sobanın yanında kedimiz
kedinin önünde yün yumağı
bir Hayat Bilgisi fotoğrafı gibiydik.

Yerli malı kullanan
yurdun üç tarafı denizlerle çevrili
kuru üzüm incir fındık
tütün çay narenciye kavun-karpuz yetiştiren
kuru üzüm ve inciri satan
karşılığında
çamaşır makinesi radyo ve otomobil alan
bir toprağın fertleri...
Biraz yoksul biraz mütevekkil
biraz mahcup biraz kırılgan
biraz naif ama hep umutlu...

Özlerdik.
Memleketteki halamızı
ince doğranmış bir dilim pastırmayı
yurttan sesler korosunu
akşam komşuluklarını
radyo tiyatrolarını
sabah ezanını
kalaycıyı bozacıyı
münir nureddin şarkılarını
orhan boran yarışmalarını
kandil gecelerini duvar sarmaşıklarını
bakkalımızın utana sıkıla veresiye hatırlatmalarını
okul önü koz helvalarını
akşam oturmalarını
ve hayatı...

Top oynardık
ip atlar kedi kovalar
taşlarla birbirimizin başını yarar
mahalle savaşları çıkarır
gece olunca da tutar babalarımızın elinden
yazlık sinemalara gider
Sadri Alışık Vahi Öz
Belgin Doruk Cüneyt Arkın seyreder
Olimpos gazozları içer
güler eğlenir bağırır çağırır
dönerken yıldızları sayardık.
Biz sıkı çocuklardık.

Hepimizin birer yıldızı vardı
onlara isim takardık
onlar da bize isim takardı
pus ve dumandan önce bu şehrin
geceleri gökırpan ve isimleri takılan yıldızları
vardı.

Benim yıldızıma Mehlika adını vermiştik
biz kimseden yana değildik.

Kimsenin de kendinden yana olmasını istediği birileri
olmazdı
Bir değirmendeydik
öğütülen
öğütülürken türküler söyleyen
buğday başaklarına benziyorduk.
Ben
çorbalardan tarhanayı
yemeklerden kurufasulyayı
sigaralardan Harmanı
belki bunun için çok sevdim.

Yollar bozuk musluklar bozuk
ziller bozuk paralar bozuk
ama adamlar sağlam idi.

Bu şehrin yıldızları vardı.
Saçlarına kurdelalar takan
çivitle yıkanmaktan aşınmış beyaz çoraplarına
leke bulaşmasın diye su birikintilerinden sakınan
gözleri önünde
yürekleri ve beslenme çantaları ellerinde
küçük çocukları vardı bu şehrin
bu şehrin yıldızları vardı.

Ben Fenerbahçeyi amcam Vefayı tutardı.
Konya tahıl ambarı Mersin muz cennetiydi.
Taksimden Fatihe troleybüs kalkar
Şişhanede mutlak raydan çıkardı.
Vallahi hayat zor ve fakat çok matraktı.

Muammer Karacan’nın adına bir tiyatro binası yoktu
bizzat kendisi vardı.

Başımız ağrırdı komşumuz vardı
gönlümüz daralırdı komşumuz vardı
Çorbamızı umutlarımızı
memleket kadar kalbimiz paylaştığımız komşularımız
vardı.

Geceleri bekçimiz
gündüzleri sütçümüz
bizim kadar zayıf da olsa
nohuta ve makarnaya alışmış da olsa
Sarman adında bir kedimiz
ceplerimizde kırık misketlerimiz
çamur bulaşığı ellerimiz
ve gülümseyen bir yüzümüz
kimseye göstermekten utanmayacağımız bir içimiz
biraraya gelerek çektirebileceğimiz
bir aile fotoğrafımız vardı.

Bir sabah bütün iyi şeylerin
Ayvansaray iskelesinden
hayal ülkesine doğru demir alan
bir şirket-i hayriyye vapuru gibi
aramızdan ayrıldığını gördük
Sonra Ayvansaray’ın sularının çekildiğini yazdı
gazeteler.
Süheyla hanımın Raci beyin
Melahat mehveş ablanın
Niko’nun Ercüment efendinin çekildiğini ise
yazmadılar nedense.
Ama yok ama yoklar.

Ne Harman sigarası kaldı geriye
ne Olimpus gazozu
ne Sadri Alışık.

Kalan bir tortuydu belki.

Belki kırık bir rüya denizi
belki suya düşürdüğümüz suretimizin
cep aynamıza nüktedan bir yansımaydı herşey.
Herşey Maltepe sigarasının
hep arandığında
her bakkalda bulunabilmesi ile
büyüsünü kaybetmişdi belki de .
belki de biz bir rüya mı görmüştük?

Hadi hepsi yalandı.


Hadi hepsi hayaldi.
Hadi hepsini ben uydurmuştum.
Ama rüyalarımızın melekleri
ve soframızın daim konukları kuşlar?
Ya onlar?
Onları siz de görmediniz mi?
Sizin de sofranıza konup
rüyalarınıza uğramadılar mı?
Onlar da mı yalandı?

İbrahim SADRİ

10 Şubat 2014 Pazartesi

BLOĞUNUZDAN İZLEYİCİLER EKLENTİSİ KAYBOLDUYSA :((



Blogumda bir süre önce izleyiciler eklentisi görünmüyordu, kaybolmuştu.Başka  bloglarda da aynı sorun olduğunu gördüm. Blog adresimizin sonuna tr uzantısı eklendiği için izleyiciler bölümü bulunamıyordu. Sizde  böyle sorunla karşılaştıysanız aşağıdaki uygulamayı deneyin.

  1. Ayarlar bölümünü açıp  blog başlığınızda  bir harf ekleyin veya silin.
  2. !!!NOT DEFTERİMDEN  gibi ben '! işaretinin birini silip ,değişiklikleri kaydettim.
  3. Ön izleme yaptığımda izleyicilerim geri dönmüşlerdi:)))
Sonra tekrar ayarlardan blog başlığını eski haline getirip, kaydedin.Hepsi bukadar.

7 Şubat 2014 Cuma

SAĞLIK İÇİN SICAK SUYUN ÖNEMİ



Çine gitmiş olanlar iyi bilir, özellikle yaşlı Çinliler yanlarında sürekli bardak tipi termoslarda sıcak su, çay taşırlar. Kışın soğuk günlerde, hatta bunaltıcı... yaz sıcaklarında bile hep sıcak su içerler. Çin restoranlarına gittiğinizde de masanıza ilk gelen bu hafif çayımsı sıcak sudur.






Peki Çinliler neden sürekli sıcak su içer?

Vücudumuz için gerekli olan şeylerin %99'unu midemiz sayesinde alıyoruz. Yediklerimiz bizi fiziksel ve ruhsal olarak o kadar çok etkiliyor ki acı yememiz bizi daha agresif, tatlı yememiz ise bizi daha mutlu yapıyor. Hatta bu yüzden bilim adamları midemiz için 2.ci beynimiz diyorlar. Midemize en iyi gelen şey ise sıcak su.

Peki sıcak su bizim için neden iyi?

İşte binlerce yıldır bunun farkında olan Çinliler de her fırsatta sıcak su içiyor.

Midemiz vücudumuzun için bir nevi "fırın" işlevi görüyor. Midemiz yediklerimizi bakteri ve enzimlerle eritmek için ilk önce uygun ısıya getiriyor, yani tekrar ısıtıyor. Soğuk su içmek ise midemizin daha fazla enerji harcamasına neden oluyor. Ve yanında alınan diğer besinlerin sindirimini de zorlaştırıyor. Özellikle yağlar soğuk suda çok daha zor çözünüyor. Çinliler ise yemekten önce ve sonra sıcak su içerek midelerinin extra efor sarfetmesini engelliyor.

Çinliler soğuk içecekler içtiğiniz veya soğuk besinler yediğiniz zaman içsel organların daha fazla büzüldüğüne, mevcut problemleri daha da kötüleştirdiğine inanıyor. Yağlı bir tavayı soğuk suda yıkamaya çalışın. Yağlar donar ve yapışır. Ama aynı tavayı SICAK suda

yıkarsanız, yağı çözer ve uzaklaştırır.

Sıcak su sistemimizi temizler.



SICAK SUYUN FAYDALARI

1 – Bedenin doğal serinletme sistemini çalıştırır. Bu kan dolaşımında artışa neden olur.

2 – ıç organları ve kaburga kafesinin etrafındaki kasları gevşetir,daha derin nefes almanızı sağlar.

3 - Mide asidi etkilerini rahatlatır ve asit reflu semptomlarını rahatlatır.

4 – Sulanmayı ve besinlerin emilimini artırarak sindirime yardımcı olur.

5 – Kabızlığı giderir.

6 – Kilo verme : yemeklerden yarım saat önce içilen sıcak su iştahı azaltır ve kilo vermeyi hızlandırır.

Nefes tekniği ilebirleştirilirse, yağ yakmak için hiper – oksijenlenme sağlar.

7 – Soğuk algınlığı, gripin süresini kısaltır, zatürreyi önler.



NE KADAR İÇMELİ, NE KADAR SICAK OLMALI, NE KADAR SIK İÇMELİ

Günce 3 kez 1 fincan için, kahve sıcaklığında. Daha fazlası daha iyidir.

Denemeye ne dersiniz?

Sabah kalktığınızda siz de güne sıcak su içerek başlamayı deneyin ve vücudunuzun nasıl tepki verdiğini kendiniz deneyimleyin.

Eğer sıcak suyun tadı hoşunuza gitmiyorsa


İçine biraz zencefil, limon, portakal yada kivi dilimi katarak suyunuzu tadlandırabilirsiniz. Yada direkt Çin usülü yeşil çay içebilirsiniz. Afiyet olsun.





4 Şubat 2014 Salı

PÜF NOKTALARI -2



GENEL PÜF NOKTALARI
     
1.   Hızlı kilo verip tekrar almak vücudunuzun zayıflamaya karşı direncini artırır ve giderek kilo vermeniz zorlaşır. Metabolizma alt üst olur.
2.      Yapılan yeni araştırmalara göre meyve, sebze ve yeşil bitkileri bol yiyen kişilerin daha az kanser ve kalp hastalığına yakalandığı tespit edilmiştir.
3.      Rastgele diyet, rastgele sağlık yani sağlıksızlık demektir. Tekrar ediyoruz, lütfen sağlığınızı hafife almayın. Hayatı, sağlığı ve mutluluğu önemseyin.
4.  Duvarınıza çivi çakacağınız zaman işaretlediğiniz yerin üzerine çapraz bant yapıştırın. Çiviyi öyle çakın, böylece duvarın alçısını çatlatmamış olacaksınız.
5.   Kek kalıbınızın içine hamurunuzu dökmeden önce ortasına bir şerit alüminyum folyo koyun. Böylece kekinizi pişirdikten sonra kolayca çıkarabilirsiniz.
6.      Bayatlamış ekmeklerin üzerine su serpin ve folyo kağıda sarıp 5-10 dakika fırınlayın. Böylece taptaze olacaktır.
7.      Fırında patates yapmadan önce 10-15 dakika haşlayın ve çatalla delin. Böylece daha kolay pişecektir.
8.   Patlıcanları pişirmeden önce tuzlayın ve bir süre bekletin. Daha sonra soğuk sütten geçirin ve kurulayın. Patlıcanlar daha lezzetli olacaktır.
9.      Kök ve yaprakları beraber yenilen sebzeler pişirilirken önce kökleri ince doğranıp tencereye konmalı. Yaprakları ise daha sonra ilave edilmeli. Böylece besin değerleri kaybolmayacaktır.
10.  Öğünler arasında acıktığınızda kuru erik yiyin. Kuru erik kan şekerinin düşmesini engeller. Ancak fazla abartmayın çünkü bir kuru erikte 8 kalori var.
11.  Evde pasta yaparken kullandığınız meyve ve şekerlemelerin dibe çökmesini istemiyorsanız pastanıza bir miktar mısır unu ilave edin. Meyveler pişerken suları yoğunlaşır ve dibe çökmezler.
12.  Patates pürenize değişik bir koku vermek istiyorsanız içine bir miktar hindistan cevizi atın. Tadının çok değiştiğini göreceksiniz.
13.  Yaptığınız böreğin daha lezzetli olmasını ve kıvamında pişmesini istiyorsanız fırına koymadan önce birkaç saat buzdolabında bekletin. Böylece çok daha lezzetli olacaktır.
14.  Kahvaltı ya da çay saati için hazırladığınız hamur kızartmalarının daha lezzetli olmasını istiyorsanız, hamura eklediğiniz kabartma tozuna biraz toz şeker katın.
15.  Satın aldığınız kır çiçeklerinin daha uzun süre dayanarak vazoda güzelliklerini korumasını istiyorsanız, suyuna birkaç damla çamaşır suyu koyun. Daha uzun ömürlü olacaklardır.
16.  Pamuklu giysilerinizin çekmemesi için ilk yıkamada bir gece soğuk suda bekletin, sonra yıkayın, çekmeyeceklerdir
17.  Hamur işi ile uğraştığınız zaman mutfağınızın tezgahı kirlenir. İşiniz bitince tezgahı kolayca temizlemek için bir miktar tuz serpin ve nemli bir bezle silin. Böylece tezgâhınız kolayca temizlenecektir.
18.  Duvar kâğıtlarını yenilemek istediğinizde eski kağıtları çıkarmak her zaman sorun olur. Ilık su dolu bir kaba bir miktar bulaşık deterjanı dökün ve karışıma batırdığınız süngerle duvar kağıtlarını silin, kolayca çıkacaklardır.
19.  Hazırladığınız pudingi soğuturken üzerinin kaymak bağlamasını istemiyorsanız, puding sıcakken üzerine toz şeker serpin ya da devamlı karıştırarak soğutun.
20.  Evinizdeki menekşelerin daha çok çiçek vermesini istiyorsanız, toprağına yumurta kabukları karıştırın. Böylece menekşeleriniz daha sağlıklı ve daha güzel çiçekler açacaktır.
21.  Dirsek ve topuklarınızın sertleşmesini istemiyorsanız bir dilim limon ile ovun. Böylece yumuşacık olacaklardır.
22.  Elma her zaman formunuzu korumak için ideal bir iştah kesicidir. Ayrıca sabah aç karnına yendiğinde bağırsakları çalıştırır.
23.  Satın aldığınız kahveyi taze saklamak istiyorsanız cam kavanoza boşaltıp içine iki adet kesme şeker atın. Ağzını sıkıca kapatın. Kahvenizin taze kaldığını göreceksiniz.
24.  Limondan daha fazla su elde etmek istiyorsanız, limonu yıkayıp kuruladıktan sonra çatalla bir kez delin, sonra suyunu sıkın.
25.  Satın aldığınız kiviler çok sert ve ham ise bir gece boyunca plastik bir torbada elma veya armutla saklayın
26.  Eğer ayaklarınız çok ısınıp şişiyorsa onları saatlerce sıcak suda bekletmeyin, aksine kolonya ile ovalayın. Bilekleriniz ve ayaklarınız şişmeyecektir.
27.  Eğer ayaklarınız çok hassas ise, sıcak havalarda şikâyetleriniz artıyorsa, her sabah bir kaç damla zeytinyağı ile ovalayın.
28.  Eğer cildiniz kuru ise bir muzu ezin, içerisine bir çay kaşığı bal veya bademyağı karıştırıp yüzünüze sürün. Birkaç dakika bekleyip ılık su ile yıkayın.
29.  Kuru fasulyeleri dağılmadan pişirmek istiyorsanız tuzu ve salçayı ya da domatesleri fasulyeler yarı piştikten sonra koyun.
30.  Kızartma kokularının bütün eve yayılmaması için yağın içine bir iki dal maydanoz atın.
31.  Ekşi elma şeker hastaları için ideal bir meyvedir. 100 gramında 58 kalori bulunur. Kan yapıcı özelliğinden ötürü doktorlar tarafından büyüme çağındaki çocuklara ve hastalara önerilir. Hazmı kolaylaştırır, böbrekleri çalıştırır.
32.  Maydanozdan daha fazla yararlanmak için saplarını da kullanın. Maydanoz saplarını atmayıp iyice temizledikten sonra çorbalarda kullanabilirsiniz.
33.  Az miktarda yağ, süt, su vs. ısıtmanız gerektiğinde tencerenizi kirletmenize gerek yok. Bir kepçe yardımı ile bu işleri hemen yapabilirsiniz.
34.  Şekerlenmiş reçelinizi sakın atmayın. Benmari usülü ile ısıtarak eski haline döndürmeniz çok kolay. Böylece reçeliniz eski kıvamına gelecektir.
35.  Bir büyük soğanı dörde bölün ve orta boy bir bal kavanozuna koyup iyice karıştırın, 24 saat bekletin. Şurup haline geldiğinde soğuk algınlığı olan (öksüren) kişiye sabah, akşam bir yemek kaşığı verin. Soğanın içerdiği yağlar öksürüğü kesecektir.
36.  Uzun zaman kullanılan konserve açacakları artık işlevini görmüyorsa, bir gece sıvı yağda bekletin pasının gittiğini ve eski haline döndüğünü göreceksiniz.
37.  Mısırları haşlarken daha lezzetli olması için tencereye bir çay kaşığı şeker atın. ayrıca mısır kabuklarını yıkadıktan sonra onları da koyabilirsiniz.
38.  Kızartma yaptıktan sonra kokmasını istemiyorsanız, bir kapta sirkeli su kaynatın.
39.  Patlıcanları soyduktan sonra beklettiğinizde kararmasını önlemek için, bir süre limon suyu katılmış suda bekletin. Böylece hem renginin kararmasını hem de tadının acılaşmasını engellersiniz.
40.  Kuru fasulyeyi haşladığınız suyu dökmeyin, soğuduktan sonra bitkilerinizi sulayın. Bu bitkileriniz için çok yararlı ve sağlıklıdır.
41.  Nane çayı, mide gazını geçirerek, doluluk hissini ortadan kaldırır ve aynı zamanda hazmı kolaylaştırır midenin daha çabuk boşalmasını sağlar. Nane çayını, kuru naneyi sıcak suya atıp 10 dakika demleyerek elde edebilirsiniz.
42.  Jöle kabını soğuk suyla yıkayıp, içine ince bir tabaka bitkisel yağ sürüp jöleyi öyle yaparsanız, sonrasında jöleyi kalıptan çıkartmak daha kolay olur. Hatta kalıp sıcakken ıslak havlu sararak 1-2 dakika bekletebilirsiniz.
43.  En iyi yemek, dibi kalın ve düz tencerede pişer.
44.  Salçanın kutusunu açtıktan sonra hemen küflenmemesi için üzerine sıvı yağ dökebilirsiniz.
45.  Kızartma yaparken yağın patlayıp sıçramaması için, bir tutam tuz atmanız yeterlidir.
46.  Romatizma ağrılarınız tuttuğu zaman sabahları kuru üzümün suyunu çıkarın ve bir bardak için. Çünkü üzüm suyu romatizmaya karşı doğal ilaçtır.
47.  Teflon tavalardaki lekeleri çıkarmak için, bir bardak suya 2 çorba kaşığı karbonat ve yarım su bardağı sirke karıştırın. Tavanın içinde bu suyu 10 dakika kaynatın.
48.  Paslanmaz çelik tencereniz matlaşırsa, biraz sirkeyi ateşe koyup ısıtın. Sonra yumuşak bir bezi ılık sirkeye batırarak iyice ovun. Sonra iyice durulayın.
49.  Nezle olduğunuzda bol bol armut yiyin. Hem nezleye iyi gelir hem de mideyi kuvvetlendirir, çarpıntıyı önler ve hazmı kolaylaştırır.
50.  Etlerin daha lezzetli olması için bir kahve fincanı süt, bir kahve fincan zeytinyağı ve bir kahve fincanı soğan suyu karışımı ile ovun. 12 saat kadar buzdolabında bekletin.
51.  Buzdolabınızdaki kokuları gidermenin en iyi yolu bir kaba biraz süt koyup dolabın bir köşesine yerleştirmektir.
52.  Kalamarı kızartmadan önce süte batırırsanız daha yumuşak olur.
53.  Keki fırından çıktıktan sonra 15 dakika ıslak bir bez üzerinde bekletirseniz, bıçağı kekin çevresinde şöyle bir dolaştırdıktan sonra kalıbından kolayca çıkarabilirisiniz. Ancak kek hamurunu kalıba dökmeden önce kalıbı yağlamayı da unutmayın.
54.  Dondurulmuş gıdaları çözerken çabuk çözülsün diye sıcak bir ortama koymayın, bakteri ve mikrop üremesine neden olursunuz. en iyisi buzdolabının en alt rafına koyup ağır ağır çözdürmek.
55.  Bayat ekmekleri kare kare kesip kızarttıktan sonra kapaklı bir kavanoza koyup buzdolabında çorbalarınızda kullanmak üzere saklayabilirsiniz veya robotta öğütüp galeta unu niyetine de kullanabilirsiniz.
56.  Yoğurtlu çorbaya tuzu çorba piştikten sonra atın, yoksa yoğurt kesilir.
57.  Mikro dalga fırınlar zannedildiği gibi zararlı değildir aksine yemeklere zarar vermez. Yiyeceklerin vitamin değerlerini daha çok muhafaza eder. Yemekleri gereğinden çok ısıtıp bekletmek yüzünden oluşan bakterileri de engellemiş olur.
58.  Yoğun tempo, yorgunluk ve stres nedeniyle uyuyamayanlar akşam yemeğinde bir tabak yeşil salata yemeliler. Salatanın içindeki maddelerin rahatlatıcı özelliği bilim adamlarınca ispatlanmış.
59.  Yoğun tempo yüzünden kendinizi yorgun ve bitkin hissediyorsanız bol bol taze hurma yiyin.
60.  Meyvelerin arasına herhangi bir tür yapraklardan yerleştirirseniz meyveler uzun süre taze kalır.
61.  Hazırladığınız beşamel sosun ateşten alınmasına yakın içine çekilmiş ceviz , adaçayı yada nane atarsanız hoş lezzetler elde edersiniz.
62.  Toprak çömlek ve tencereler yeni alındıklarında küçük çatlaklar sebebiyle kırılma tehlikesiyle karşı karşıyadırlar. Bunun için kullanmadan önce 3/4'ünü sirkeli sıcak suyla doldurun 24 saat bekletin ve soğuk suyla yıkayın.
63.  Portakalları sıkmadan önce bir süre soğuk suda bekletirseniz daha fazla su verirler.
64.  Bir elmanın kabuğunu lahananın pişme suyuna katarsanız hem hazmı kolay olur hem de koku çabuk yok olur.
65.  Mart ayının ilk günlerinde bahçenizdeki gülün kökünün yanına yaklaşık 5 cm derinliğine bir diş sarımsak gömerseniz gülü yaz boyunca zararlı böceklerden korursunuz.
66.  Şömine yada barbekü küllerini bahçenizde gübre olarak kullanabilirsiniz, üstelik bu çok faydalı.
67.  Peynir kesmeden önce bıçağı soğuk suya tutarsanız hem peyniri daha kolay kesersiniz hem de bıçağınız daha kolay temizlenir.
68.  Balık kızartma yağının içine kırmızı biber serperseniz bu balığa değişik bir lezzet verir ve ayrıca balığın rengi çok güzel ve parlak olur.
69.  Patatesleri soymadan önce 10 dakika kadar sıcak suya koyar sonra soyarsanız zorlanmadığınızı göreceksiniz.
70.  Meyve salatası yaptığınızda eğer servis için daha vakit varsa meyvelerin kararmaması için üzerlerine limon dilimleri koyun. servis ederken dilimleri alabilirsiniz.
71.  Tereyağı donduysa sıcak bir kaba koyarsanız yumuşar.
72.  Et suyunu dolaba kaldırmadan önce çabuk soğutmak için, kemik kazanını bir evyeye oturtun, kazanın çevresine soğuk su tutarak et suyunu soğutun.
73.  Değersiz olarak gördüğünüz limon kabuklarını güneşli bir yere koyup kurutursanız, özellikle isli ve yağlı mutfak eşyalarınızı ovarken şaşırtıcı sonuçlar alabilirsiniz.
74.  Buzdolabınız bozuldu, ya da artık boş yer yok. Temiz bir kovayı musluk suyu ile doldurun. İçine bir çorba kaşığı sofra tuzu atın. Şişeleri daldırın. Yeterince soğuyacaktır.
75.  Çileklerinizi ıslak bir muslin kumaşa sarıp birkaç kere hızla sallarsanız, çileklere buluşan kum ve toprakların muslin kumaşa yapıştıklarını görürsünüz.
76.  Gravyer peynirinin kurumaması için, daha evvel tuzlu suya batırılmış, nemli bir beze sararak muhafaza ediniz.
77.  Ekmek içi ile hazırlanmış sandviçleri, üst üste koyarak, nemli ve iyice sıkılmış bir peçeteye sararsanız, uzun zaman taze olarak muhafaza edebilirsiniz.
78.  Süte biraz karbonat atarsanız hem çabuk bozulmaz hem de kolay hazmedilir.
79.  Kuş üzümlerini ayıklamak için, onları bir avuç unla ovuşturunuz ve kalın delikli bir süzgece atınız, un ile beraber çöpler de düşer.
80.  Balığı seçerken son derece dikkatli olmalıyız. Gözleri pırıl pırıl parlak, solungaçları ise pembe ya da kırmızı renkte olmalıdır.
 
İSTENMEYEN KOKULAR
 

1.     
Kaz, ördek ve av hayvanlarının eti ağır kokulu olanların, bu kokularını gidermek için unla ovalamak ve yarım saat kadar unun içinde bırakmak lazımdır. Av etinin hangisi olursa olsun fırında pişirmeden önce evvela haşlamalı, sonra soğan suyu, tuz, biber, arzu edilen baharatı karıştırıp, haşlanmış etin etrafına sürmeli, en son olarak da yumurta sarısını yoğurtla karıştırıp eti bu karışıma bulayıp, yağlanmış tepsiye koyup fırına sürmelidir.


2.      Uzunca bir süre kullanılmayan eski çaydanlıklar, zamanla pek de hoş olmayan bir koku edinirler. Bunu önlemek için en kolayı, içine bir parça kesme şeker koymaktır.


3.       Karnabaharın haşlama suyuna bir miktar süt katarsanız kar gibi beyaz olduğunu, hem de kötü kokmadığını fark edeceksiniz.


4.      Kereviz pişirirken kokusunu almak için içine biraz lahana turşusu koyun. Turşu, kerevizin kokusunu alacaktır.


5.      Lahananın pişerken pek de hoş olmayan bir kokusu vardır. Bunu önlemek için, lahanayı pişireceğiniz tencerenin içine, biraz ekmek içi koymak yeterlidir. Yemeğe karışmaması için, ekmek içlerini küçük, temiz bir torba içinde koymanız, sonra alıp atmanız da size büyük kolaylık sağlayacaktır.


6.      Ellerdeki sarımsak kokusunu çıkarmak için avucunuza biraz tuz alıp, hafifçe nemlendirdikten sonra iyice ovalayın. Sabunla da iyice yıkarsanız sarımsak kokusunun çıkmış olduğunu göreceksiniz. Hatta soğan ve balık kokusunun da.
 
7.      Soğan soymaya başlamadan önce parmaklarınızı sirkeye batırırsanız, soğan kokusunun elinize bulaşmadığını göreceksiniz.
 
8.      Balık kokusunu tabaklardan, çatallardan, bıçaklardan çıkarmak hiç kolay olmaz.Balık kokusunu çıkarmak için yıkama suyunun içine bolca kahve telvesi atın. Telve balık kokusunu emecektir. Sonra bildiğiniz gibi bolca suyla durulayın.


LEKELER

 
1.   Taze ceviz lekesini elden çıkarmak için, eller önce bir iki dakika kadar sirkeye batırılmış bir pamukla ovulur. Sonra da soğuk suyla ovulur ve yıkanır.
2.      Çay ve kahve lekelerini karbonatla silerek çıkartabilirsiniz.


3.      Bira lekesini çıkarmak için sabunlu suya biraz amonyak karıştırın ve lekelenin üzerine sürün.


4.      Zeytinyağ lekesini çıkarırken bir lokma ekmek içi yuvarlanıp lekenin üzerinde gezdirilmelidir.


5.      Eğer örtünüze meyve suyu döküldüyse hemen tuz serpin, ilk yıkamada çıkacaktır.


6.      Yumurta lekesini çıkarmak için önce soğuk suda bekletmeli sonra ılık sabunlu suda yıkamalısınız.


7.     Masa üzerindeki pancar lekesini çıkarmak için bir ekmek parçasını suyla ıslatın, düz bir yüzeye yerleştirin ve örtünün lekeli kısmını ekmek parçasının üzerine koyun ve yine ıslatılmış bir ekmek parçasını üzerine yerleştirin. Ekmekler lekeyi emecektir.


8.      Şarap lekesini çıkarmak için, oksijenli suyla tampon yapın ya da lekenin üzerini örtecek şekilde tuz serpin ve bir süre bekletin, daha sonra yıkayın.


9.      Teflon tavanızda oluşan lekeleri temizlemek için bir bardak suya iki çorba kaşığı karbonat ve yarım su bardağı sirke karıştırın. Bunu tavanızın içine dökün, 10 dakika kaynatın.


10.  Masanızın üzerine damlayan mumları çıkarmak için nalburdan alacağınız boya incelticiyi lekenin üzerine döküp 5 dakika bekleyin sonra nemli bir bezle incelticiyi silin.
 
11.  Mutfak eşyalarının üzerindeki etiket izlerini yok etmek için, üzerlerine mobilya cilası serpip yumuşak bir bezle silin.
 
.