Translate

30 Nisan 2010 Cuma

MAŞ FASULYESİ SALATASI (PİYAZI)


Görünüşte börülceye benzeyen, lezzeti kendine özgü olan bu bakliyatla yeni  tanıştım.Çok faydalı olduğunu öğrendiğim bu fasulye türünün en çok  salatasını yapıyorum. Maş Fasulyesi: "Güneydoğu Anadolu mutfağında çok kullanılan, ufak, yeşil bir fasulye türü. Akdeniz Bölgesi'nde de Toroslarda yetişiyor ve 'cin börülcesi' adıyla biliniyor.A, B, C ve E vitaminleri içerdiği gibi kalsiyum, demir, magnesyum, potasyum, amino asidler içeren bu fasulyeyi sık sık tüketmemizde fayda var.. Maş fasulyesiyle piyaz ve çorba yapabilir, pilavlara ekleyebilir ve filizlendirebilirsiniz. Çin mutfağında da kullanılan maş fasulyesi eski zamanlarda hastalık tedavisinde bile kullanılırmış.Bu bilgilerden sonra yaptığım salatanın iki çeşit  tarifini vereyim.


1 su bardağı Maş fasulyesini yeterince ama dağıtmadan suda haşladıktan sonra (önce tuz koymuyorum, altını kapatmaya yakın tuz ilave ediyorum) süzüp, ezilmiş sarımsak, zeytinyağı ve nar ekşisi ilave ediyorum (limon da ilave edebilirsiz).



Ayrıca yine 1 su bardağı Maş fasulyesini haşlayıp, domates,kıyılmış  taze soğan,maydanoz,dereotu.. gibi istediğiniz malzemelerle salata gibi de yapabilirsiniz.Üzerine zeytinyağı,sirke,kırmızı pulbiber ve nar ekşisini de unutmuyoruz.Afiyet olsun.

27 Nisan 2010 Salı

BAĞIRSAK KANSERİ SAVAŞCISI

BAĞIRSAK KANSERİ SAVAŞCISI BULGUR (e mail)






Bulgur, Anadolu insanının vazgeçilmez besin maddelerinden biridir. Özellikle kış aylarında bulgur tüketimi daha da artmaktadır. Tıp dünyasında son zamanlarda yapılan araştırmalar da, bu değerli besin maddesinin son derece önemli bir özelliğini daha ortaya çıkardı. Bu önemli özellik ne mi? Hemen söyleyelim: Bulgur, özellikle bağırsaklarda kanser riskini büyük oranda azaltıyor. Bazı kişiler tarafından "köylü yiyeceği" diye nitelendirildiği için sofralardan uzak tutulan bulgur, besin değeri yanında vitaminler açısından da son derece zengin bir gıda maddesi..




Besin değeri

Gaziantep Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Bölümü'nde uzun süredir yürütülen çalışmalarda elde edilen sonuçlara göre; bol miktarda fiber ihtiva eden bulgur, düzenli olarak tüketildiğinde bağırsak kanseri riskini engelliyor. Bulgurun besin değerine gelince; 100 gram bulgur, vücuda yaklaşık 350 kalori verir. Ayrıca 69.8 gram karbonhidrat, 12.5 gram protein, 1.5 gram lipid, 40 miligram kalsiyum, 3.5 miligram demir, 0.40 miligram B1 vitamini, 0.04 miligram B2 vitamini ve 4.3 miligram niacin içermektedir.

Stratejik gıda

4000 yıldan beri besin maddesi olarak kullanılan bulgurun, Dünya Gıda Örgütü'nün açlık sınırındaki ülkelere gönderdiği gıdalar içerisinde yer alması, önemini bir kat daha artırmaktadır. Bizim kıymetini ve önemini pek bilmediğimiz bulgur, dengeli beslenmeden taviz verilmeyen Beyaz Saray mutfağında dahi eksik olmayan emsalsiz bir gıda maddesidir. Bazı ülkelerdeki ordularda radyasyona karşı dayanıklı olduğu için stratejik gıda olarak kabul edilen ve nükleer savaş dönemleri düşünülerek stoklarda tutulan bulgur, kolay hazırlanabilmesi ile de önemli avantaj oluşturuyor.



Anne adayları için faydalı bir yiyecek

Bebeğin anne karnında sağlıklı büyümesine büyük katkı sağladığı belirlenen bulgurun hamileler tarafından bol bol tüketilmesi tavsiye ediliyor. Bulgurun folik asit açısından ne kadar zengin olduğunun toplumda yeterince bilinmediğini belirten Gaziantep Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Bayram, anne adaylarının sağlıklı bebek dünyaya getirmeleri için yeterince almak zorunda olduğu bir vitamin türü olan folik asidin, beyin ve omurilik hastalıklarının oluşumunu önleyen (B) grubundan bir vitamin türü olduğunu söyledi.



Doç. Dr. Mustafa Bayram bu konuda şunları dile getirdi:

"Anne adayları, bebeklerini, folik asit yetersizliğinin neden olduğu rahatsızlıklardan korumak için bulgura sofralarında daha çok yer vermeli. Folik asit yetersizliği yaşayan kadınların, anemi, anemiden kaynaklanan yorgunluk, nefes darlığı ve ishal ile kilo kaybı, çarpıntı ve huzursuzluk gibi olumsuzlukları daha sık ve daha yoğun yaşadıkları biliniyor. Anne, bulgur yemekleri yiyerek bebeğini de kendini de bu olumsuzluklardan koruyabilir."


Kıymetini bilmiyoruz

Yeşil çay ve ısırgan otu gibi, bizim pek tüketmeye alışkın olmadığımız besinlerin kanser düşmanı olduğu biliniyor. Ama tüketimi ülkemizde çok yaygın olan bulgur var ki o da tam anlamıyla bir kanser düşmanı.Ayrıca bağırsakların düzenli çalışmasını sağlıyor, kabızlığı önlüyor, sinir bozukluklarını gideriyor, zihni dinlendiriyor ve enerji veriyor.Bu nedenle bulguru bol bol tüketelim.

25 Nisan 2010 Pazar

GÜNÜN SÖZÜ


Kelimelerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsınız....Konfüçyüs

23 Nisan 2010 Cuma

Bırakın bu komiklikleri, çocuklara sahip çıkın...

(80.Yıl Kutlamaları ardından...)


Bana lütfen anlatabilir misiniz, 23 Nisan Çocuk Bayramı’nın anlamı nedir? Her 23 Nisan günlerinin tatil olmasının dışında sizde ne iz bırakır?
Neyi kutluyoruz?

Hele bir bölüm kutlamalar komiğinize gitmiyor mu?

Bana artık komik ötesi geliyor.

Bakın bugün göreceksiniz, gece TV ana haberlerinde ve ertesi günkü gazetelerin birinci sayfalarında birbirinden zoraki kutlama törenleriyle karşılaşacaksınız.

En komikleri, ülkenin dört bir yanındaki resmi dairelerde, Ankara’daki Meclis ve hükümet kurumlarındaki temsili müsamerelerde yaşanacak.

Benim en bayıldıklarım, valilik makamlarına oturtulan veya Meclis başkanı, başbakan veya başka bakanların koltuklarına oturtulan çocuklardır.



Bunlar besbelli epey önceden hazırlanırlar. Kameralar geldiğinde ne sorulacak ve çocuk ne yanıt verecek, ezberletilir. Kimi 5-6 yaşında, en kabası (onlara artık çocuk denmez, ancak...) 13-14 yaşındakiler bulunur. Yaşlar da, makama göre seçilir. Örneğin, başbakana veya Meclis başkanına daha büyükler yollanır. Valiler ve diğer bakanlara küçük yaştakiler yönlendirilir.
İlkokul müsamerelerinin naif bir güzelliği vardır. 23 Nisan’daki bu temsili müsamerelerin ise, iletişim uzmanı sayılamayacak bürokratlar veya özel kalem müdürleri tarafından hazırlandığından dolayı, abartılı bir anlamsız bir duruşu vardır.
Çocuk kameraların karşısında makam sandalyesine oturur. Gazeteciler, resmi yetkilinin, sanki çok müthiş bir iş yapıyormuş gibi, bakışları altında soru sorarlar.


***


- Sayın başbakanım (veya sayın bakanım) vatana ne demeciniz olacak?


- Bugünkü toplantıda ne karar aldınız?


- Bu işsizlik sorununu nasıl çözeceksiniz?


O sırada başbakan veya bakanlar, koltuğunda oturan çocuğun üzerinden, ülkenin tüm çocuklarına, “gelecekte bu ülkeyi sizler yöneteceksiniz” mesajını verdiklerinden son derece emin ve yaptıkları jestin derinliğini gösteren bir tebessümle bu manzarayı seyrederler. Büyümüş de küçülmüş çocuklar da, ezberledikleri yanıtları verirler.


- Trafik sorunu hemen çözülmeli.


- İşsiz kalmamalı.


- Gurur duyulacak bir ülke yaratmak istiyorum.


Komiğin de ötesindeki bu müsamereler TV’lerde tekrarlanıp durur.


Vay vay vay, çocuklarımızın kalitesine bakın, diye de övünülür.


Tabii, söylenenlere kimse inanmaz. Oyun içinde oyun oynandığı bilinmesine rağmen, kimseler ağzını açamaz.


İçimden çığlık atmak, haykırmak geliyor...


Atatürk’ün başlattığı ve o dönemlerde anlamı ve gerekçesi çok önemliyken artık içi boşalmış bu tatil gününe kimseler dokunamadığından dolayı, bu komiklik devam eder gider. Benim artık içim daralıyor.



Çığlık atmak istiyorum.


Arkadaşlar, bu komikliklerle uğraşacağınıza, 23 Nisan’larda sokaklarda yaşayan çocukları kurtarmak için bir kampanya başlatsanıza... Çocuklarımızı tarlalarda, kaçak tezgahlarda çalışmaktan kurtarsanıza... Ana-baba ve aile içi terörden koruyacak önlemler alsanıza.


Bırakın bu anlamsız oyunları.

Vazgeçin bu müsamerelerden.


Gelin ciddi biçimde çocuklarımızın yetişmesine yoğunlaşalım. Onların okul öncesi eğitime katılmaları için gereken desteği verelim. Okullarda aldıkları eğitimin kalitesini arttıralım. Oysa boş yere para harcıyoruz. Boş yere tatil günü ilan ediyoruz.

Bırakalım bu ilkellikleri, yavrularımıza gerçekten sahip çıkalım.


Mehmet Ali Birant

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI

MİNNOŞ'UM BAYRAMIN KUTLU OLSUN !..

21 Nisan 2010 Çarşamba

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI

O'na


"ORDU YOK" Dediler, "KURULUR" Dedi.

"PARA YOK" Dediler, "BULUNUR" Dedi.

"DÜŞMAN ÇOK" Dediler, "YENİLİR" Dedi.

VE

BÜTÜN DEDİKLERİNİ YAPTI…

20 Nisan 2010 Salı

ÇALIŞMAK



















 "Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden rahat yaşamanın yollarını aramayı alışkanlık haline getiren milletler; önce haysiyetlerini, sonra özgürlüklerini daha sonra da istikballerini kaybederler" M. K. Atatürk

15 Nisan 2010 Perşembe

14 Nisan 2010 Çarşamba

HİKMET ÇETİNKAYA

Ressam HİKMET ÇETİNKAYA 14 Mart Çarşamba Günü ANKARA KENTPARK'da canlı performans
sergiledi.Halktv tarafından çekilen program pazar günü saat 10.00'da yayınlanacak.






13 Nisan 2010 Salı

PİRİNÇ TAKILAR

Pirinç aparatlarla yapılan otantik kolyeler..










TAKILARIM


Beyaz kum boncuklarıyla dizilip,aralarına altın renkli iri taşlar monte edilip tasarlanmış uzun kolye..


Mürdüm rengi çeşitli büyüklükteki boncuklardan oluşturulmus uzun kolye..

8 Nisan 2010 Perşembe

Meryem Hanım'ın Kurdele Nakışları-2007


Meryem Hanım'ın Kurdele Nakışları















Kurdele nakışı ile işlenmiş tepsi








Gülin Hanım'ın sigaralığı ve tablosu

KURDELE NAKIŞLARIMIZ-2007-1

Meydane adı verilen yöresel kumaşa , kurdele nakışı işlenerek yapılan runner.