Translate

29 Ocak 2011 Cumartesi

300 OLDUK !

NOT DEFTERİMDEN 300. İZLEYİCİSİNE ULAŞTI.




Beni destekleyen,blogumu ziyaret eden tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.








19 Ocak 2011 Çarşamba

İYİ Kİ DOĞDUM..:))

Bugün (19 Ocak) Doğanlar


Tutucu davrandıkları konularda taviz vermekten hoşlanmazlar. Kanıtlanmadıkça asla düşünce sistemlerini değiştirmezler. Güçlü amaçları olan bu kişiler, yaşamlarını belli bir plan içinde yaşamaktan hoşlanırlar. Hayatlarında maddenin özel bir yeri vardır. Sahip olma duyguları çok fazla olduğu için, her türlü konfora kavuşmak isterler ve idealleri uğrunda çalışmaktan sıkılmazlar. Sabırlı ve dayanıklı bir yapıya sahiptirler. Toprak, emlak alım satımı ve gayri menkul yatırımlarının özel bir anlamı olduğunu bildikleri için, birikimlerini bu yönde yaparlar. Sade ve doğal bir yaşamdan hoşlanırlar. Başarılı akademisyen olmaya aday olan bu kişiler, uzun iş seyahatlerine veya işiyle ilgili araştırma gezileri yaşamlarında sık görülecektir. Aşk yaşantıları oldukça karışıktır. Maddi evlilik yapabilir ve sonra da mutsuz olurlar.


Oğlak burcu özellikleri


Geleceği ayrıntılı biçimde planlamaya çalışan Oğlak'lar bu özellikleri nedeniyle sık sık kuruntulara kapılarak, depresyona girerler. İşleri ile aşırı meşgul olduklarından, insanlarla zor ilişki kurarlar. Fakat, hiçbir zaman kendilerini yalnız hissetmezler. Bu nedenle onları tanımlayan sözcük 'Kullanırım' dır.



Oğlaklar ciddilikleri, tutuculukları ve güçlü iradeleri ile tanımlanırlar. Çalışkanlıkları ile kolaylıkla başkalarının saygısını kazanırlar. Gerçek bir Oğlak'ın iki temel özelliği vardır. Güvenilirlik ve dürüstlük. Çok gelişmiş bir görev duyguları vardır. Bazen başkalarının başarısızlıklarını abartırlar. Oğlaklar arkadaşları ile ilgili çok iyi sırdaş olurlar, para konusunda dikkatli olmalarına rağmen, eli açık insanlardır.



Geleneklere bağlı kişiler olduklarından, duygusal özgürlüğü anlamakta güçlük çekerler. Bu nedenle kendilerinden yaşça küçük kişilerle bazen sürtüşmeleri olur. Bu özellikleri evlerine de yansır.




Bugün Doğan Kadınlar

Geçici hevesler onlara göre değildir. Duygular konusunda hiç kimseye sır vermezler. Derin duyguların, büyük sevgilerin kadınlarıdır. İlişkilerinde sürekli güven duygusunu hissedebileceği kişileri ararlar. Tek sorunu hatalardan nefret etmesidir. Ailenin yaşlılarına karşı sonsuz bir sevgi ve hoşgörü beslerler.



Bugün Doğan Erkekler

Anlaşılması zor insanladır. Dürüst ve samimi kişiler olmalarına rağmen, sadece kendi doğruları ile yaşarlar. Özel yaşamlarında paylaşımlara değer verirler. Sosyal yaşamları oldukça yoğundur. Dostlarına ve arkadaşlarına düşkündür. Özgürlüklerine düşkün ve çekici kişiliğe sahip bu erkeklere sahip olmak kolay değildir.



Bugün Doğan Çocuklar

Sessiz ve mahcup tavırları altında müthiş bir enerji saklıdır. Uslu ve düzenli bebeklerdir. Duygularını gözyaşları ile belli ederler. Hırsları inanılmazdır. Daha küçük yaşlarda gelecek planları yapmaya başlarlar. Büyümeye çok heveslidir. Ergenlik çağında ikileme düşebilirler


Oğlak burcu kadını



Tipik bir oğlak kızı diye bir şey yoktur. O bir müze müdürü de olabilir, eğlence için tel takıp danseden bir dansöz de olabilir. Ama ne yaparsa yapsın, ne giyerse giysin, Satürn onun bütün hareketlerine ve gizli amaçlarına hükmedecektir. Hangi kişiliğine bürünürse bürünsün, o kadınca hilelerinin veya pratik makul davranışlarının altında hep aynı amaç vardır. Önemli bir kişi olacak, koltuklarını kabartacak ve çocuklarına iyi bir baba olacak erkeği elde etme yolundaki çelik gibi bir azim. Öyle çok Oğlak kızları meslek sahibidir ki, sanki aşk ve evlilik onların ikinci tercihiymiş gibi görünebilir size.



Aşk konusunda haklı olabilirsiniz. Evlilik konusunda, hayır. Anlamanız gereken şey şudur ki, Oğlağın amaçları güven, otorite, saygı ve mevkidir. Öyle ya da böyle Oğlak kadını üne kavuşacaktır. Bazıları bunu kitap yazarak, konferans vererek, resim yaparak veya müzik besteleyerek sağlayabilir. Her iki cinsten oğlakların içinde şaşılacak kadar çok olağanüstü sanat yeteneğine sahip olanlar vardır. . Belki bu içlerindeki denge ve uyum duygusundan neyin hoşa gideceğini, neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bilmelerinden kaynaklanmaktadır.



SOSYAL LİDERDİR



Evliliği için asla mesleğinden fedakarlık yapmayacağı gibi bir düşünceye kapılarak sakın yanılgıya düşmeyin. Bu kıza bir sosyal lider ve aynı zamanda iyi idare edilen bir evin hanımı olmak için yarı yarıya şans tanıyın, işine duyduğu ilgiyi ne çabuk kaybedeceğini göreceksiniz. Eğer başarı dağına tırmanmanıza yardım etmek için çalışması gerekiyorsa, hiç üşenmeden memnuniyetle işine devam edecektir. Bunun dışında kendisine evde iyi bir mevki verilmişse ve yeterlimali güvenliği varsa, sizin eşiniz olarak elde ettiği mevki onu daha çok mutlu edecektir. Bu kadının en tipik ve hoş taraflarından biri de, yaratılıştan sahip olduğu doğal terbiye ve davranışlarındaki zarafettir. Romantik durumlarda rahat olmakta güçlük çeker.



Soğuk Oğlak yüzeyinin altında çok kimsenin kuşku duyamayacağı kadar çok fiziksel arzu vardır ve bu arzu hiçbir zaman öyle gelişi güzel tatmin edilemez. Gelecek hala güven altına alınmadan, sallantıda kaldıkça, nefes kesici kucaklaşmalar ve ateşli öpüşmelerle zaman harcamak kesinlikle onun hobisi değildir. Öte yandan, eğer sizin uygun kişi olduğunuza bir kere karar verdiyse ve mali durum güvenli, sizin yükselme hırsınız da yeterliyse, Oğlak kızı aşk gemisinin onları nereye götürdüğünü ve güvenli sularda seyrettiğini bilmek ister. Ondaki sahiden faydalı olan ve çirkin şeyleri bile güzel gösteren dünyevi bir çeşit güzelliktir. İyi bir müzik onu derinden etkiler ve o hemen hemen her sanat çeşidinin büyülenmiş hamisidir.



Galiba sihire inanması için onu görmesi veya ona dokunması gerekiyor. Cinin biri ortaya çıkıp da peri masallarından söz edeceğine, doğrudan altın kesesinin nerede saklı olduğunu söylese belki daha iyi anlaşırlar. Çocuklarına muhtemelen hem tutumlu olmayı, hem de iyi kaliteye saygı duymayı telkin edecektir. Onlara, "sonuna kadar ye, eskiyinceye kadar giy" prensibini öğretecektir. Ama gene de, çocuklarına etin en iyi parçalarını verecek, ayakkabıların en kalitelisini alacaktır. Yapışkan öpücüklere pek iltifat etmez ama çocuklarına dişi keçiden daha bağlı anne az bulunur. Çocukları saygıyla dinleyen bir kulağa sahip olacaklar. Oğlak anne çocuklarının gittikçe artan sıkıntılarına karşı belki biraz sert ve acımasız, ama onların başarılarına karşı da büyülenmiş bir dinleyici olacaktır.



ÇOCUKLARINA SAHİP ÇIKAR



Çocuklar buluğ çağına gekdikleri zaman, Satürn muhafazakarlığı gençliğin liberalizmiyle çatıştığından, ortaya bazı engeller çıkabilir. İşte o anda Oğlak anne çocuklarının heves ve heyecan dolu rüyalarını anlayabilmek için biraz yardıma ihtiyaç duyabilir. Çocuklarına, kuracakları arkadaşlıkları ve bu arkadaşlıkların "makul kişilerle" sınırlı olmasını dikte edemeyeceğini öğrenmek zorunda kalabilir. Ama o, kaybının kazancından daha çok olacağını görünce, boynuzlarını geri çekerek duruma intibak etmeyi bilecek kadar da zekidir. Oğlak hanımlarının çoğunun cildi hassas olduğundan fazla makyaj yapmazlar. Zaten pek çoğunun makyaja alerjisi vardır. Ancak doğa onları makyaja gerek kalmayacak kadar tabii güzellikle donatmıştır. Onlar bu güzelliği, başka kadınların yanaklarındaki güller solduktan sonraki yıllara kadar koruyacaklardır.

Oğlak burcu ünlüleri



Benjamin Franklin, Henry Miller, Moliere, Isaac Newton, Elvis Presley, Joan Baez, Marlene Dietrich, Ava Gardner, Hz. İsa, Filiz Akın, Semra Özal, Federico Fellini, Rudyard Kipling, Richard Nixon, Simone de Beauvoir, Martin Luther King, Mao Tsetung, Ebru Şallı, Çağla Şikel, Mustafa Sandal, Cem Uzan, Seda Sayan, İbrahim Tatlıses




4 Ocak 2011 Salı

AKŞAMLARI NE YAPIYORSUNUZ?

? ..

Hayatı biriktiremezsiniz; ya her anını yaşayacaksınız,

ya da ziyan edeceksiniz.


Dümdüz bir soru size: Akşamları evde ne yapıyorsunuz?


Koltuğa uzanıp, hiç tanımadığınız Amerikalı dedektiflerle, hiç tanımadığınız Amerikalı haydutları mı kovalıyorsunuz?


Yoksa yerli dizilere kaptırıp hiç bilmediğiniz konaklarda yaşanan hayatları mı seyrediyoruz?


Kendiniz hiçbir sporu yapmazken, çoğunun sonucu önceden ayarlanmış futbol maçlarını ve dedikodularını seyrederek sporsever olduğunuzu mu düşünüyorsunuz?


Dört saat televizyon seyretmenin sekiz saat çalışmak kadar beyni yorduğunu biliyor musunuz?



İki türlü hayat var:

1. Yaşanan hayat,

2. Seyredilen hayat,



Akşamlarınız televizyona kilitliyse, bilin ki,


Hayatı sadece seyrediyorsunuz!


Akşamları evde ne yapıyorsunuz?

Akşamlarınızı nasıl geçiriyorsunuz?



"Pek çoğu gibi biz de çekirdek çıtlatıp saatlerce televizyon izliyoruz" diyorsanız, durup bir düşünün lütfen;

150 yıl yaşayacağınızı veya dünyaya birkaç kez daha geleceğinize mi inanıyorsunuz?

Böyle bir şey olsaydı, şimdiki hayatımızın bir bölümünü ziyan etmek

şimdiki kadar acı sonuçlar doğurmayabilirdi belki.

Ne çare ki sadece bir hayatımız var.

Bu da maalesef, çok kısa.

Ortalama altmış yılın yirmi yılı uykuda geçiyor.

Kalan kırk yılın yirmi yılı çocukluk, eğitim, vesaire...

Son yirmi yılı da ziyan edersek, bize yaşanacak bir şey kalmaz.


Akşamlarınızı sadece televizyona veriyorsanız,

sayılı nefeslerinizden bir bölümünü çöpe atıyorsunuz demektir!


Çünkü televizyon izleyen kişi hayatta değildir, zira hiçbir şey yapmamakta, hiçbir değer üretmemekte, ülkesine bir faydası olmamaktadır; bu da bir anlamda yaşamamak sayılır.



Ne mi yapmalı?..


1. Ailece kitap okuyun, sohbet edin:

Nasıl tanıştığınızı, ilk nerede görüştüğünüzü, sıkılıp sıkılmadığınızı, nerede nasıl evlendiğinizi, nikâh şahitlerinizi, düğününüzü anlatın çocuklarınıza, onları hem dinleyin, hem de okumaya çalışın.

2. Gezin:

Gezmek için ille de bir maksat olması gerekmez, en büyük maksat hayatı paylaşmaktır. Yakınsanız deniz kenarına inin, ayaklarınızı denize sokun ve becerebiliyorsanız taş sektirme yarışına girin. Sonra da güneşin pembe gülücükler saçarak batmasını seyredin. (İnanın televizyon seyretmekten çok daha keyifli ve dinlendiricidir)

Ormanda hep birlikte yürüyün, ağaçlara isim takın, yol boyu açan çiçekleri sevin ve çocuklarınıza bunlarla sevmeyi öğretin. (Ama bilin ki hayat öğrenmek ve öğretmekten ibaret değildir. Dinlenmek, eğlenmek gibi olgular da hayatın bir parçasıdır) Çocuklarınızla ilişkilerinizde asla öğretmen tavrı takınmayın. Onlarla arkadaşlık etmek dünyanın en keyifli işidir.

3. Akraba ve komşularla ilgi bağı kurun:

Onlara ya gidin, ya da onları size davet edin. Sohbetiniz televizyonsuz olsun ki tadı çıksın. Birbirinizi gerçekten tanımaya çalışın. Bilirsiniz, "Komşu komşunun külüne muhtaçtır."



4. Sağlıklı verilere dayanarak düşünün ve çevrenizi, ailenizi, ülkenizi daha iyi hale getirmek için neler yapabileceğinizi bulun.

İnandığınız değerler doğrultusunda yazan, konuşan insanları dinleyin. En azından TV deki afyonlama dizilerinden uzak durun, yapamıyorsanız azaltın.


5. Kültürel ve sanatsal etkinliklere katılın.

(Konferans, seminer, sergi, doğru sinema ve tiyatro) Hayatınızı biraz olsun renklendirecek başka şeyler de bulabilirsiniz. Yeter ki isteyin. Bir hobi (Sizi zevkle meşgul edecek bir uğraş) edinin. Veya bir hayvanı sahiplenip hayatınıza renk ve sevgi katın.


Aile bağlarının güçlenmesi, paylaşacak şeylerin çokluğuyla mümkündür. Ne kadar çok şey paylaşırsanız aileniz o kadar güçlenecek, o kadar diri duracak ve mutlu olacaktır.


Hatıra defterine televizyon dizilerini yazamazsınız. Oraya ancak yaşadıklarınızı yazabilirsiniz. Her gün bir şeyler yaşamalı ve bunları deftere geçirerek geleceğe tarih düşürmelisiniz.


Bugün öyle bir hayat yaşayın ki, yarına da kalsın. Torunlarınıza anlatacaklarınız olsun.

Hayatı biriktiremezsiniz; ya her anını yaşayacaksınız, ya da ziyan edeceksiniz.


Akşamları ne yapıyorsunuz? .


Yaşıyor musunuz,


yoksa seyrediyor musunuz?

2011 yılında artık seyirci olmayalım,hayata katılalım.En önemlisi kendimiz için birşeyler yapalım.. 
Ne dersiniz?

2 Ocak 2011 Pazar

Karakışta Öz Türk Yemekleri

"Derken bir sabah gözümüzü açardık ki damlar bembeyaz, bacalar duman püskürüyor, kar lâpâ lâpâ yağıyor. İçimizde biberli baharlı bir sıcağa, midemizde ise yükte hafif, kaloride ağır bir yemeğe kuvvetle istek var. İşte o zaman böyle derdik: - Bir tarhana çorbası içsek! “Tarhana çorbasına ufalanmış tulum peyniri ve tavada nar gibi kızartılmış zar biçimi ekmek parçaları karıştırmak âdettir. İçmesine doyum olmaz; mideye indiği zaman bütün vücuda yumuşak, okşayıcı ve canlandırıcı bir sıcaklık yayar. O kadar ki, sofradan başımızı pencereye çevirip kar tipisine sünepe sünepe, içiniz katıla katıla değil, meydan okurcasına bakmaya başlarsınız; kendinizi tam mânasiyle tok, besili ve hayat güreşine hazırlanmış bulursunuz!”




Refik Halid KARAY, Üç Nesil Üç Hayat-Karakışta Öz Türk Yemekleri

1 Ocak 2011 Cumartesi

İYİ SENELER


Üzülme der Mevlana ..!



İstedigin bir sey olmuyorsa,

ya daha iyisi olacagı için

ya da gerçekten de olmaması gerektigi için

olmuyordur. . . !

2011 yılının herkesin dilediği, istediği ne varsa


kalplerimizi kırmadan ve hiçbirimizi üzmeden getirmesini diliyorum.


Her şey gönlümüzce olsun.

Sağlık huzur başarı dolu nice yıllara.


İYİ SENELER