Translate

13 Aralık 2009 Pazar

BOŞANMIŞ AİLELER



Eyvah boşanıyorlar

Boşanma kararından önce akla takılan sorular

• Boşanmaya doğru giden evliliklerde ebeveynler çoğu kez çocuklarıyla ilgili korku, şüphe ve suçluluk duygusu arasında gidip gelen karmaşık bir ruh haline bürünürler: • Acaba 'kutsal aile' yapısını bir şekilde korumak mı daha iyi olur yoksa medenice (!) artık hiçbir anlamı kalmamış bu ilişkiye bir nokta koymak mı? Sadece kendi rahat ve huzurumu düşünmem çok mu bencil olur acaba?

• Bu şekilde yaşayarak mı çocuklarımıza daha çok zarar veriyoruz, yoksa ayrılırsak mı daha kötü olur? Zihinlerini meşgul eden bu ve benzeri sayısız soru ebeveynleri bir süre hırpalar.
Çocuğun yaşı ne ölçüde etkili?

• Araştırmalar farklı yaş gruplarındaki çocukların boşanmaya farklı tepki verdiklerini gösteriyor. Değişik yaş gruplarına göre anne babası boşanan çocukların davranış profilini özetleyecek olursak: 0-2 YAŞ• Henüz birçok şeyin farkında olmadığı zannıyla bebeklik çağındaki çocukların boşanmadan en az etkileneceği düşüncesi yanlıştır.

• Bu yaştaki çocuklarda boşanma sonrası belirgin davranış değişiklikleri gözlenir. Daha çok ağlama ve ağlama nöbetleri, uyku ve beslenme bozuklukları, oyuncaklara karşı ilgisini kaybetme gibi davranışlar en çok göze çarpanlar.

• Dolayısıyla bu yaşta dahi boşanma sonrası ayrılan eşler sorumluluk paylaşımı ve çocukla bir araya gelme planlamasını iyi yapmalıdır. Bu sırada çocuğun yanında ise asla kavga ve tartışma ortamına girmemeli.

3-6 YAŞ Okul öncesi çağındaki çocuklar belki de boşanmadan en ağır etkilenenler olarak görülebilir. Çocuklar bu yaşlarda kendilerini hayatın dolayısıyla ailenin odak noktası olarak görür. Bu düşünce onları olası bir boşanmadan sorumlu oldukları zannıyla suçluluk duygusuna iter.

• Çocuk aklıyla 'ben akıllı durmadığım için anne ve babam kavga ediyor, bunun için ayrıldılar' tarzında düşüncelere boğulabilirler. Sonuçta yeniden yatağını ıslatmaya başlatma, parmak emme, yatmak için çoktan rafa kalkmış pelüş hayvanını ortaya çıkarma sıklıkla görülen sorunlardır.

• Bu davranışlar çocuğun ne ölçüde korunmasız ve yardıma muhtaçlık duygusu içinde kıvrandığını gösterir.

7-12 YAŞ

• Bu yaştaki çocuklar her ne kadar kendilerine sunulan boşanma sebeplerine anlayışlı davranıyormuş gibi görünse de aslında yoğun bir kaybetme duygusu içine bürünürler.

• Bununla birlikte bu yaştaki çocuklar küçük yaştakilerin aksine suçu kendi üzerlerine almaz ve anne-babalarını suçlarlar. Büyüklerine öfke duyar, hayal kırıklığı yaşar ve kendilerini reddedilmiş olarak görürler.

• Yer yer anne ya da babadan birinin tarafını tutmak zorunda oldukları düşüncesiyle diğer tarafa düşmanlık besleme gibi davranışlar da ortaya çıkabilir. Hemen hepsi boşanmayı takiben okulda sıkıntı yaşar ve ders başarıları azalır.

• Bu yaştaki çocuklara boşanma ile ilgili sebepleri yalansız olarak aktarmak en iyisidir. Onlara çocuk muamelesi yapmak yerine bir yetişkin gibi davranmalı.

• Ayrıca çoğu çocuk aile içinde cereyan eden bu durumu arkadaşlarından ve öğretmeninden gizleme eğiliminde olduğu için, okulda ortaya çıkabilecek problemlerin biraz olsun önüne geçebilmek için öğretmenine mutlaka bilgi verilmeli

13-18 YAŞ

Bu da yine yanlış olarak boşanmanın en az etkili olabileceği düşünülen bir yaş grubudur. Oysa ki bu yaşlarda zaten ergenlik çağının problemlerini üzerinde taşıyan çocuk anne babasının boşanması ilave bir stres faktörü ile karşı karşıya kalmış olacaktır.

• İlk tepkileri genellikle anne ve babalarına daha mesafeli davranmaya başlamaları, ebeveynlerinden çocuk kendi arkadaşları ile vakit geçirmeleri ve aile içerisinde yaşanan bu olaydan dolayı çevrelerine karşı utanç duyusu beslemeleri.

• Kız çocuklar genellikle erkeklerden biraz daha hassas tepki verir. Anne-babasına karşı ortaya çıkan güven kaybı nedeniyle karşı cinse karşı ilginin artması ve bir koruyucu erkek arkadaşına sonucunda erken yaşta cinsel tecrübe yaşaması olası sonuçlardır.

• Erkekler ise daha agresif tepki verir. Dikkat edilmesi gereken ve beklenebilecek en önemli sonuç küçük yaşlarda suç işlemeye meyil ile ıslahevlerinin yolunu tutmalarıdır. Hem kız hem erkeklerde ilaç bağımlılığına adım atma ve kendine zarar verme gibi daha ileri problemler de hesaba katılmalı.

Çocuk için ideal boşanma yaşını bulmak zor
• Çocuklu ailelerde boşanmanın çocuklara göre ideal yaşını bulmak hemen hemen imkansız. Anne ve babanın ayrılması her yaş grubundaki çocuğa oldukça ağır olabilen problemleri de beraberinde getirecektir.

• Çünkü 'kutsal ve sağlıklı aile' rüyası bebeklikten ergenlik çağına kadar her çocuk için aynı.Kaynak: Baby und Familie dergisinin Şubat 2006 sayısından yararlanılarak hazırlanmıştır

Boşanma sonrası ana-babaya öneriler

1. Çocuğa boşanmanın ne demek olduğunu, açık ve yalın bir dille anlatın. Bunu eşinizi kötülemeden ve suçlamadan yapın. Geçinemediğinizi bir arada mutlu olamadığınızı belirtin. Yeniden birleşmöe umudu vermeyin. "Sen istersen barışırım" gibi sözlerden kaçının.

2. Boşanmanın onu bir süre mutsuz edeceğini bildiğinizi söyleyin boşanmada bir suçu olmadığını, onunla ilgisi bulunmadığını belirtin. Ana-baba olarak sevginizin süreceğini boşanmayla anne yada babadan birini yitirmeyeceğini vurgulayın.

3.Çocuğu eşinizle olan çatışmanızın dışında tutmaya çalışın. Onu kazanma yarışına girmeyin. Barışmak için aracı yapmayın.

4. Duygularınıza yenilip çocuğu yan tutmaya zorlamayın. Size yaranmak için eşinizi kötülemesine izin vermeyin. Eski eşinizi olduğundan daha iyi gösterme çabasına da girmeyin.

5. Eski eşinizden öç almak için çocuğu ondan yoksun bırakmayın. Bu durumda asıl cezalanan eski eşiniz değil, çocuğunuzdur.

6. Çocuk ana ve baba arasında top gibi gidip gelmemelidir. Bir evi asıl evi olarak benimsemelidir. Çocukta sarsılan güven duygusu ayrı yaşayan ana ve babayı sık görmesiyle değil düzenli aralarla ve sürekli görmesiyle onarılabilir.

7. Çocuğu acıma duygularıyla ya da şımartarak eğitmeyin. Çocuğunda tedirgin ve güvensiz olduğunu düşünerek aşırı tepkilerden kaçının hele anne veya babasına göndermekle korkutmayın. Çocukta gördüğünüz olumsuz davranışları eski eşinize benzetmekten kaçının "Ne olacak.! Babasının oğlu, babandan ne hayır gördüm ki senden göreyim?" gibi ağır sözler kullanmayın.

Atalay Yörükoğlu/Çocuk Psikiyatrisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Beni yorumsuz bırakmayın lütfen. Yazdığınız her yorum benim için çok değerli.